Doğu Akdeniz Üniversitesi Atatürkçü Düşünce Kulübü: Atatürk'ün Üniversite Reformları

Geçmiş, bugünden ilerideyse burada bir sıkıntı vardır! Özgür ve ana dilde eğitim için birlik olup çarpık düzeni değiştirmeliyiz. Her şey bizim elimizde; yeter ki; birlik olup mücadele edebilelim. Fakat bunun için karar verilmesi gerekir. Eğer başarıyı; demokraside buluyorsanız, bütün Siyasal Partileri yeniden elden geçirip Türk ulusunun yararına çalışacak kişileri partilere sokmak gerekir. Bu olmazsa o zaman ATATÜRK gibi hareket edip, 'HALK HAREKETİ' ile yeniden DEVLETİN başına geçeceğiz. Bu yüzden; her koşulda Atatürk'ü anlamak ve iyi bir şekilde öğrenmek gerekir.

Atatürk'ün Üniversite Reformları hakkında bilgiler:

Toplu Makaleler (Beş Parça – Tek Bağlantı)

· Atatürk ve Üniversite Reformu 1933 (Yücel Namal, Tunay Karakök)

· Atatürk Döneminde Eğitim ve Bilim Alanında Gelişmeler (Prof. Dr. Fahri Kayadibi)

· Atatürk’ün Önderliğinde 1933 Üniversite Reformu (Yrd. Doç. Dr. Ersoy Taşdemirci)

· Dil ve Tarih – Coğrafya Fakültesinin Kuruluş Hazırlıkları Üzerine (Atatürk’ün Manevi Kızı Prof. Dr. A. Afet İnan)

· Cumhuriyet Döneminde Üniversite Eğitiminin Yeniden Düzenlenmesi - 1933 Üniversite Reformu ve Getirdikleri (Seyit Taşer)

(Dosyaları sıkıştırıp yükledik. Sıkıştırılmış dosyaları açacak herhangi bir programınız (winzip veya winrar) yoksa buradan indirebilirsiniz: www.tamindir.com/indir/MjAxMi0xMS0yNyAwMDozNzo0Ng==/winrar/windows/4.20)

Makalelerin Bulunduğu Tek Bağlantı: http://s2.dosya.tc/server25/i5SxhC/Atat_rkD_nemiE_itim.rar.html

Veya Buradan: http://www.divshare.com/download/22852076-7be

(Yüklediğimiz dosyalar PDF formatındadır. Eğer Bilgisayarlarınızda PDF okuyucu yüklü değilse buradan PDF Reader (Okuyucu) Programını İndirebilirsiniz: http://www.gezginler.net/indir/v/638/)

Atatürk’ün Eğitim ve Üniversitelere Bakış Açısı (Doç. Dr. Özkan izgi): http://atam.gov.tr/ataturkun-egitim-ve-universitelere-bakis-acisi/

Atatürk’ün Üniversite Reformu İle İlgili Notları (Prof. Dr. Utkan Kocatürk): http://atam.gov.tr/ataturkun-universite-reformu-ile-ilgili-notlari/

Atatürk Diyor ki:

''Çocukluğumda elime geçen iki kuruştan birini eğer kitaplara vermeseydim, bugün yapabildiğim işlerin hiçbirini yapamazdım.''

“Siz, genç arkadaşlar, yorulmadan beni takibe söz vermişsiniz. İşte ben bilhassa bu sözden çok duygulandım.

Yorulmadan beni takip edeceğinizi söylüyorsunuz. Fakat arkadaşlar, yorulmadan ne demek? Yorulmamak olur mu? Elbette yorulacaksınız. Benim sizden istediğim şey yorulmamak değil, yorulduğunuz zaman dahi durmadan yürümek, yorulduğunuz dakikada da dinlenmeden beni takip etmektir. Yorgunluk her insan, her mahlûk için tabiî bir haldir. Fakat insanda yorgunluğu yenebilecek manevî bir kuvvet vardır ki işte bu kuvvet yorulanları dinlendirmeden yürütür.

Sizler, yeni Türkiye'nin genç evlâtları, yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz. Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler asla ve asla yorulmazlar. Türk Gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir.”- (Cumhuriyet, 01.04.1937)

(Yeni Subayken Yazdığı Bir Şiir) – “Hakikat Nerede?
Gafil!
Hangi üç asır,
Hangi on asır,
Tuna ezelden Türk diyarıdır.

Bilinen tarihler söylememiş bunu.
Kalkıyor örtüler,
Örtüler doğacak.
Dinleyin sesini doğan tarihin.

Aydınlıkta karaltı,
Karaltıda şafak,
Yalan tarihi gömüp,
Doğru tarihe gidin!

Asya’nın ortasında Oğuz oğulları,
Avrupa’nın Alplerinde Oğuz torunları,
Doğudan çıkan biz, batıdan yine biz.
Nerde olsa, ne olsa kendimizi biliriz.

Hep insanlar kendini bilseler,
Bilinir o zaman ki hep biriz.
Türk sadece bir ulusun adı değil,
Türk bütün adamların birliğidir.

Ey birbirine diş bileyen yığınlar!
Ey yığın yığın insan gafletleri!
Yırtılsın gözlerdeki gafletten perde,
Dünya o zaman görecek; hakikat nerede?”

“Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz devrimlerin amacı, Türkiye Cumhuriyeti insanlarını tam anlamında çağdaş ve bütün anlam ve biçimleriyle uygar bir toplum haline getirmektir. Devrimlerimizin temel ilkesi budur.” - (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, T.l.T.E. yayını, 1, Ankara 1952, s. 217)

(Manevi Kızı Prof. Dr. A. Afet İnan’ın “Türk’ün Tarifi” adlı tezini okuduktan sonra kitabın bir köşesine yazmıştır.) - “Bu memleket; dünyanın beklemediği, asla ümit etmediği, ayrıcalıklı bir var oluşun yüksek alınyazısına sahne oldu. Bu sahne, en az yedi bin senelik Türk beşiğidir. Beşik tabiatın rüzgârlarıyla sallandı, beşiğin içindeki çocuk tabiatın yağmurlarıyla yıkandı, o çocuk tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından önce korkar gibi oldu, sonra onlara alıştı, onların oğlu oldu. Bugün o tabiat çocuğu tabiat oldu; şimşek, yıldırım, güneş oldu, Türk oldu. Türk budur! Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir!”

“Benden sonra benim düşüncelerimi benimsemek isteyenler aklın ve bilimin yol göstericiliğini kabul ederlerse, manevî mirasçılarım olurlar.”